Hür Adam

poster2“Efendisini seçen insan esir değildir.” H. Poincare

Hayaller Hira ile başlar. Acı da. Ufuk her zaman görünür. Mekke’deki Hira mağarasında kafanızı kaldırıp etrafa baktığınızda Mekke ayaklarınızın altındadır. Gözünüzde ufuk.
Hayallerin gerçeğe dönüşmesi samimiyettendir. Hayalin kim tarafından kurulduğunun bir önemi yok. Olmayacak. Sünnetullah böyle.

“Reklamın iyisi kötüsü olmaz” görüşü aslında beklenmedik etki veren durumlara verilen en Vogtça tepki. Bu şu demek: Ne yaparsak yapalım önüne geçemiyoruz. (Bkz: Bumerang Etkisi)

Ayrıca ne demek şimdi bu. Eğer ortada bir “söz” varsa, dinle. Doğruysa sana faydasını çıkar içinden, yanlışsa yanlış de. İnsan bunu yapmalı. Yoksa kediler ne güzel hayvanlar. Tarih boyu düşünmeyen insanın hal-i pürmelali değişmemiş.

Bu örnek, cahiliye devrinden yükselen düşünmeye çağrıya verilen ilk tepkilerin hikayesi. Tufeyl’in İslam oluş hikayesi.

Tufeyl, Pamuk ve İslam

İslam davetinin ilk yılları
Muhammed’in* sözleri sihirlidir, dinlemeyin
Yaygaralar
Provokatör sahnede, sahnede cehaletin babaları
Ve Tufeyl.
Aman Tufeyl, dinleme sakın Muhammed’i*
Dinlemedi
Bunun için kulaklarına pamuk bile tıkamıştı
Veya şimdilerde
Kitle iletişim pamukları tıkadı kulakları
Neyse
Tufeyl iş gereği Mekke’de
Kulakları pamuklu
Etrafta sesler
Dinleme Muhammed’i*
Asla duyma o büyülü sözleri.
Tufely Kabe’de
Muhammed* namaz kılıyor
O kadar.
Tufeyl ve pamuk
Düşündü.
Annen matemini tutsun Tufely
Sen bir lafı ölçüp biçip tartamayacak kadar cahil misin
Dedi içinden.
Bu adamın sözlerini dinlemekten niçin bu kadar korkuyorsun
Doğruysa doğru dersin
Yanlışsa pamuğa ne hacet.
Muhammed* Kâbe’den ayrılıp evine doğru gidiyor
Takip etti
Muhammed!*
Senin kavmin beni senle konuşmaktan sakındırıyor
Aslında senden korktum bu nedenle
Bak bu pamukları görüyor musun…
Ne anlatıyorsan insanlığa
Bana da söyle bir de.
Kur’an okudu.
Allah’a yemin ederim
Bunlar doğru
Dedi
İslam olur Tufeyl.
Allah’ın Peygamberi*
Dua et bana.
Sonra
Hicret.
Ya Medine’ye ya da
Cennete
Yollar birleşir hep.

“Özür dilerim, Senyor! Sizi anlayamıyorum! Allah’a inandığınızı söylüyorsunuz ama karargahınızda kiliseniz yok. Burası aynı zamanda bir askeri garnizon sayılır. Nöbetçileriniz, uşaklarınız, misafirleriniz var. Bunların ibadet ihtiyaçlarını karşılamak, velev ki inanmasanız dahi, kale komutanı olarak vazifenizdir.” (1)

(1) Cervantes, Don Kişot, s.23
*Barış, sevgi üzerine.

Yorum bırakın